ihbar tazminatı davası ihbar süresi

İhbar Tazminatı Davası

İhbar Tazminatı Nedir, İhbar Tazminatı Davası ve Şartları, İhbar Süresi

Bu yazıda, ihbar tazminatı davası, davanın nerede, ne kadar sürede ve ne şekilde açılabileceği, ihbar tazminatı alma şartları ve ihbar süresi konuları, ilgili başlıklar altında anlatılmaktadır.

 

İhbar Tazminatı Nedir? İhbar Süresi Nedir?

İhbar tazminatı, ihbar süresini beklemeksizin iş sözleşmesini fesheden tarafın diğer tarafa ödemekle yükümlü olduğu tazminattır.

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce, durumun diğer tarafa en az belli bir süre önce bildirilmesi gerekir. İşte  bu süreye, ihbar süresi denir.

İhbar süresi;

  • işi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta,
  • işi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta,
  • işi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta,
  • işi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta,

olarak İş Kanununda belirlenmiştir.

Bu süreler asgari olup, sözleşmeler ile artırılabilir, yani daha uzun bir ihbar süresi de belirlenebilir.

 

İhbar Tazminatı Alma (Davası) Şartları

İhbar tazminatı alabilmek için gereken şartlar, aşağıda verilmiştir:

  • İşyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyor olmak
  • 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında olmak
  • İş sözleşmesinin haklı sebep olarak sayılacak sebeplerden biriyle feshedilmemiş olması
  • İş sözleşmesinin feshinde ihbar süresine (bildirim süresine) uyulmamış olması

Bildirim şartına uymayan taraf, diğer tarafa ihbar tazminatı ödemek zorundadır. Dolayısıyla; ihbar tazminatı, kıdem tazminatı gibi sadece işveren tarafından ödenen bir tazminat değil, işveren bildirim şartına uymadığında işveren tarafından işçiye, işçi bildirim şartına uymadığında ise işçi tarafından işverene ödenen bir tazminattır.

Haklı nedenle fesih, gerek işçi gerekse de işveren tarafından yapılmış olsun, derhal yapılan bir fesih işlemi olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın diğer tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

İhbar tazminatı, bildirim şartına uymadan iş sözleşmesini fesheden tarafın diğer tarafa ödeyeceği bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden işçinin hangi sebeple feshetmiş olursa olsun ihbar tazminatı alma hakkı bulunmamaktadır.

 

İhbar Süresinde İşçiye Yeni İş Arama İzni Verilmesi

İhbar süresi içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.

İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa, o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir.

İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.

 

İhbar Tazminatı Davası Nasıl ve Nerede Açılır?

İhbar tazminatı davası açılmadan önce, arabuluculuk sürecine başvurulması dava şartıdır. Yani, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecine başvurulmalıdır, arabuluculuk süreci sonunda anlaşma sağlanamazsa dava açılabilir.

İhbar tazminatı davası, davalı gerçek ya da tüzel kişinin (işverenin) davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerindeki iş mahkemesi veya işin yapıldığı yerdeki iş mahkemesinde açılır.

Eğer davalı birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri iş mahkemesinde ihbar tazminatı davası açılabilir.

 

İhbar Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

İhbar tazminatı miktarının hesaplanabilmesi için, öncelikle ihbar süresinin belirlenmesi gerekir. İşçinin işyerindeki çalışma süresine göre değişen ihbar süreleri, yukarıdaki İhbar Tazminatı Nedir? İhbar Süresi Nedir? başlığı altında anlatılmıştır.

Ardından, işçinin ihbar süresine ilişkin brüt ücreti hesaplanır. Bu hesaplamada kullanılacak ücret, işçinin en son ücretine işçiye sağlanmış olan para veya para ile ölçülmesi mümkün diğer menfaatler (ulaşım, yemek, düzenli olarak ödenen prim, ikramiye vb) de eklenmiş halidir.

Hesaplanan bu tutardan gelir vergisi ve damga vergisi düşülerek, net ihbar tazminatı hesaplanır.

 

İhbar Tazminatı Davası Zamanaşımı

İhbar tazminatı davası zamanaşımı süresi 5 yıldır. İşçi, iş sözleşmesinin feshinden itibaren 5 yıllık süre içinde ihbar tazminatı talebiyle dava açmadığı takdirde, ihbar tazminatı alacağı zamanaşımına uğrar ve artık ihbar tazminatı davası açamaz.

İhbar tazminatı zamanaşımı süresi, İş Kanununda 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe girerek yapılan değişiklikten önce 10 yıldı. 25.10.2017 tarihinden önce feshedilen iş sözleşmeleri kapsamındaki ihbar tazminatı zamanaşımı süresi, 25.10.2017 tarihi itibariyle 10 yıldan arta kalan süre varsa, bu kalan süre 25.10.2017 tarihinden itibaren en fazla 5 yıl olacak şekilde uygulanır. Yani, örneğin 25.10.2015 tarihinde iş sözleşmesi feshedilmiş bir işçinin ihbar tazminatı zamanaşımı süresi, 25.10.2022 tarihinde dolmuş olacaktır.

 

İhbar Tazminatından Asıl İşverenin Sorumluluğu

Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu sebeple, ihbar tazminatından asıl işveren ve alt işveren birlikte sorumludur.

 

 

İhbar tazminatı davası ve ihbar tazminatına ilişkin yapılacak hukuki işlemlerde hak kayıpları yaşamamak için, bu konuda uzman bir avukatın hukuki yardımından faydalanmanız tavsiye edilmektedir.