Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Ermesi

Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Ermesi

Cari Hesap Sözleşmesi

Bu yazıda aşağıdaki ilgili başlıklar altında Cari Hesap Sözleşmesi Nedir?, Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Erme Nedenleri, Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Ermesi, Cari Hesap Kayıtları, Cari Hesaba Alacak veya Borç Kaydedilmesi, Cari Hesap Alacağı, Cari Hesap Bakiyesi, Cari Hesap Sözleşmesinde Faiz, Cari Hesap Davası Zamanaşımı, Cari Hesap ile Açık Hesap Farkı ve Cari Hesap Alacağına İcra Takibi Yapılması konularından bahsedilmektedir.

Cari Hesap Sözleşmesi Nedir?

Cari hesap sözleşmesi; iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek, cari hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşmedir.

Cari hesap sözleşmesinin, yazılı olarak yapılması gereklidir, aksi durumda geçerli olmaz.

Taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunması, komisyon sözleşmesinden kaynaklanan ücretin ve her türlü giderin istenmesine engel oluşturmaz.

 

Cari Hesap Kayıtları, Cari Hesaba Alacak veya Borç Kaydedilmesi, Cari Hesap Alacağı

  • Aksi kararlaştırılmadıkça, cari hesaba alacak veya borç kaydedilmesi, tarafların, alacağı veya borcu doğuran sözleşme veya işleme ilişkin dava ve savunma haklarını düşürmez. Sözleşme veya işlem iptal edilirse, bunlardan kaynaklanan kalemler cari hesaptan çıkarılır.
  • Cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kaydedilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz.
  • Bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması hâlinde geçerli olmak şartıyla yapılmış sayılır. Cari hesaba yazılan ancak bedeli alınamayan ticari senet sahibine geri verilerek, cari hesaptan kaydı silinir.
  • Her hesap devresi sonunda alacak ve borcu oluşturan tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra tanınan veya hükmen belirlenen bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir; sözleşme sona ermiş veya artan tutar haczedilmiş ise onun ödenmesi gerekir.
  • Cari hesabın alacak sütununa yazılan tutarlar için, sözleşme veya ticari teamüller gereğince, kaydolundukları tarihten itibaren faiz işler.
  • Cari hesaba geçirilen alacak ve borç kalemleri ayrılmaz bir bütün oluşturur. Cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri, alacaklı veya borçlu sayılamaz. Tarafların hukuki durumunu, ancak sözleşmenin sonundaki hesabın kesilmesi belirler.

Cari Hesaba Kaydedilemeyecek Alacaklar

Takas edilemeyen alacaklarla, belirli bir amaca harcanmak veya ayrıca emre hazır tutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklar, cari hesaba kaydedilemez.

 

Cari Hesap Bakiyesi

Sözleşme veya ticari teamül uyarınca, belirli hesap devreleri sonunda devre hesabı kapatılır ve alacak ile borç kalemleri arasındaki fark belirlenir.

Hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa, her takvim yılının son gününün, taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş olarak esas alınır. Saptanan artan tutarı gösteren cetveli alan taraf, aldığı tarihten itibaren bir ay içinde, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza içeren bir yazıyla itirazda bulunmamışsa, cari hesap bakiyesini kabul etmiş sayılır.

 

Cari Hesap Sözleşmesinde Faiz

Ticari örf ve âdetlere uygun olması kaydıyla, alacak ile borç kalemlerinin birbirinden çıkarılması sonucunda bulunan bakiyeye, belirlenip hesaba kaydedildiği tarihten itibaren faiz işler; bileşik faize yol açabilecek uygulama yapılamaz; bu hükme aykırı sözleşme öngörülemez.

Taraflar, üç aydan aşağı olmamak şartıyla, diledikleri andan başlamak üzere faizlerin anaparaya eklenmesini kararlaştırabilecekleri gibi hesap devreleri ile faiz ve komisyon miktarlarını da sözleşme ile belirleyebilirler. Bu şekilde faizin anaparaya eklenmesinin kararlaştırılabilmesi hususu, ancak tarafların her ikisinin de tacir olması durumunda söz konusudur.

 

Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Erme Nedenleri ve Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Ermesi

Cari hesap sözleşmesinin sona ermesi, aşağıdaki durumlarda gerçekleşir:

  • Kararlaştırılan sürenin sona ermesi
  • Bir süre kararlaştırılmadığı takdirde taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması
  • Taraflardan birinin iflas etmesi
Cari Hesap Sözleşmesi Nedir, Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Erme Nedenleri Nelerdir
Cari hesap sözleşmesinin sona ermesi durumunda, cari hesap kesilir ve tarafların alacaklı/borçlu olma durumları belirlenir.

Yani, cari hesap sözleşmesinin sona erme nedenleri; sözleşmede kararlaştırılan sürenin sona ermesi, eğer ki kararlaştırılmış bir süre yoksa taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması veya taraflardan birinin iflas etmesidir.

Sözleşme süreli olup da taraflardan biri bu süre içinde ölür veya kısıtlanırsa her iki taraf ve kanuni temsilcileriyle halefleri on gün önceden haber vermek şartıyla cari hesap sözleşmesini feshedebilir. Ancak, artan tutarın ödenmesi, hesabın Cari Hesap Bakiyesi başlığı altında anlatılan usule göre kapatılması gereken tarihte istenebilir.

Cari Hesap Bakiyesinin Haczi

Taraflardan birinin alacaklısının ona ait artan tutarı haczettirdiği gün, cari hesap kapatılarak artan tutar saptanır.

Bu durumda, borcundan dolayı haciz tebliğ edilen taraf, on beş gün içinde haczi kaldırtmazsa, diğer taraf sözleşmeyi feshedebilir; etmezse haciz ettiren kimsenin durumu cari hesaba yeni kalemler geçirilmek (hesaba geçirilen kalemlerin haciz tarihinden önce doğmuş bulunan hukuki bir ilişkiden kaynaklanması durumu hariç olmak üzere) suretiyle ağırlaştırılamaz.

Haciz ettiren alacaklı bakiyeden, kendi alacağını karşılayan kısmının ödenmesini, ancak hesabın Cari Hesap Bakiyesi başlığı altında anlatılan usule göre kapatılması gereken anda isteyebilir.

Cari Hesap Davalarında Zamanaşımı

Cari hesabın tasfiyesine, kabul edilen veya mahkeme kararıyla saptanan artan tutara ya da faiz alacaklarına, hesap hata ve yanılmalarına, cari hesabın dışında tutulması gereken veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere veya tekrarlanan kayıtlara ilişkin bulunan davalar, cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçince zamanaşımına uğrarlar.

 

Cari Hesap ile Açık Hesap Farkı

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme, cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça Türk Ticaret Kanununun cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.

Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye bu yazının buraya kadar olan kısımlarında anlatılan, Türk Ticaret Kanununun cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.

 

Cari Hesap Alacağına İcra Takibi Yapılması

Yukarıdaki Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Erme Nedenleri ve Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Ermesi başlığı altında da belirtildiği üzere, cari hesabın kesilmesi sonrasında, tarafların hukuken borçlu/alacaklı olma durumları doğar. Bu durumda, cari hesap alacağı doğmuş olur ve cari hesap borçlusu tarafından ödeme yapılmaması durumunda, cari hesap alacağı için icra takibi yapılabilir.

 

Cari Hesap Sözleşmesi Yargıtay Kararları

Cari Hesap Sözleşmesinin Sona Erme Nedenleri

Taraflar Arasında Yazılı Cari Hesap Sözleşmesi Yoksa, Açık Hesap İlişkisi Olarak Değerlendirilir

Eldeki davada, ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, yapılan ödeme savunmasının da yazılı delille ispatının gerektiği, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilebileceği ve Özel Daire kararında belirtildiği gibi mahkemece sadece takip konusu faturalar ve ödeme savunması bakımından araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, aksi yönde yapılacak araştırmanın ise itirazın iptali davasının niteliği ile bağdaşmayacağı hususları açık olduğundan, mahkemece önceki kararda direnilmesi doğru değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1634 E, 2018/633 K)

Cari Hesap Sözleşmesi Bulunmaması İtirazın İptali Davası Yargıtay Kararı

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, eldeki itirazın iptali davasında incelemenin takip konusu 38 adet fatura ve bu faturalara ilişkin ödeme ile sınırlı olarak mı yoksa tüm cari hesap ilişkisi değerlendirilmek suretiyle mi yapılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.

Somut olayda ise, taraflar arasında bir borç ilişkisi bulunduğu ve borçlunun daha evvel bir kısım ödemeler yaptığı belirtilmekte, davacı davasını yalnızca 38 adet faturaya dayandırmakta ve davalı da ödeme savunmasında bulunmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında, takibe sıkı sıkıya bağlı olan davada taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilebileceği ve Özel Daire kararında belirtildiği gibi yalnızca takibe konu faturaların ve faturalara ilişkin ödemelerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaların tümünün teslim alan kısımlarında imza olduğu hususunun gözetilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği, aksi yönde yapılacak araştırmanın ise itirazın iptali davasının niteliği ile bağdaşmayacağı hususları açık olduğundan, mahkemece önceki kararda direnilmesi doğru değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/903E, 2018/974 K)

Cari Hesap Alacağı Likit Niteliktedir

İstinaf Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura ve cari hesap alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/3619E, 2019/2416K)